26 Mart 2017 Pazar

Abant Otelleri: Abant Gölüne Sıfır Oteller

    Gidelim GörelimBoluAbant OtelleriGöl Kenarı

Abant otelleri, fiyatlar, sunulan imkanlar ve ulaşım... Abant'a konaklama amacıyla gideceklere fikir vermesi amacıyla Abant Gölü'nün hemen yanı başında, Abant Gölü manzaralı, göle sıfır konumdaki Abant otellerini inceledik.

Abant Otelleri - Göl Manzaralı
Abant Otelleri - Göl Kenarı

Abant otelleri, göle olan uzaklığı dikkate alındığında iki gruba ayrılabilir: Hemen göle sıfır konumdaki göl manzaralı oteller ve mesafesi 10-20 km arasında değişen otel, bungalov tarzı ev, pansiyon gibi tesisler.

Abant Gölü'ne sıfır Abant otelleri 3 tanedir: Abant Palace ve Büyük Abant Oteli 5 yıldızlı otellerdir. Abant Köşk otel ise, exclusive kategorisinde butik bir oteldir. Göl kenarındaki bu üç otelin de Abant manzarası doyumsuzdur. 

Abant Gölü manzaralı bu otellerin dışında, göle daha uzak mesafedeki diğer Abant otelleri arasında; Bolu Abant Dağ Evleri olarak da bilinen Abant Dere Otel (10 km), Abant Doğa Köşkü Otel (10 km), Abant Manzara Otel (10 km), Abant Kartal Yuvası Otel (12 km), Abant Bahçeli Köşk Otel (13 km), Abant Aden Boutique Hotel & Spa (13 km), Abant Lotus Otel (16 km), Abant Yeşil Ev Masal Evleri (19 km) ve Vonresort Abant (19 km) sayılabilir. Tamamı Bolu istikametinden Abant Gölü'ne giden Abant Yolu üzerinde yer alan bu tesisleri Abant Otelleri: Abant Gölüne Uzak Oteller yazımızda incelemiştik.

Abant otelleri hakkında bu genel bilgiyi verdikten sonra, yazımızda Abant Gölü manzaralı göl kenarı otelleri incelemeye başlayalım.


Göl Manzaralı Abant Otelleri:


Abant Büyük Otel
Büyük Abant Oteli

Abant Palace Otel
Abant Palace

Abant Köşk Otel
Abant Köşk

Seçeceğiniz tesisin beklentilerinizi fazlasıyla karşılaması temennilerimizle...


Bolu Hava Durumu:


BOLU BOLU


Mudurnu Hava Durumu:


MUDURNU MUDURNU


İlginizi çekebilecek diğer yazılar:


Abant Otelleri: Göle Uzak
Abant Gölü: 4 Mevsim Sükûnet

19 Mart 2017 Pazar

Abant Gölü: Dört Mevsim Sükûnet

    Gidelim GörelimBoluAbant Gölü

Dört mevsimi ayrı güzeldir Abant Gölü’nün. Hangisi diye sorsanız, sanırım beyaz elbisesini giydiği, zaman zaman buz tuttuğu mevsimi seçerdim. Sırtına karları yüklenmiş mis kokulu çamların arasında, sadece kardaki ayak seslerinizi duyabileceğiniz bir yürüyüş.. Huzur ve dinginlik.. Burası Abant Gölü’dür.

Abant Gölü Kış
Abant Gölü

Ya da kuşların, çiçek böcek topyekûn doğanın uyandığı, çılgınlar gibi koşuşturduğu ılık bir bahar sabahı, kocaman yeşil yaprağının arasından minik beyaz çiçeğini size sunan nilüferlere gülümserken, kuş seslerinden ayak seslerinizi belli belirsiz duyabileceğiniz bir yürüyüş.. Yine huzur, yine dinginlik.. Burası da Abant Gölü’dür...

Abant Gölü - Beyaz Nilüfer
Abant Gölü - Beyaz Nilüfer

Bolu’ya 34 km mesafedeki Abant Gölü, İstanbul ile Ankara’nın neredeyse tam ortasında yer alır. Ankara'ya 225 km, İstanbul'a 260 km mesafededir. Abant Dağları üzerinde 1328 m yükseklikteki Abant Gölü bir krater ve birikinti gölüdür. Alanı 1,25 km², çevresi 7 km'dir. Gölün kenar kısımlarında su bitkileri ve nilüferler bolcadır. En derin yeri 15 m olan Abant Gölü, 1988 yılında koruma altına alınan 12 km²'lik Abant Tabiat Parkı'nın içinde yer almaktadır.

Abant Gölü
Abant Gölü

İstanbul, Ankara ya da çevre illerden günü birlik ya da konaklama amacıyla gidip görülebilecek yerlerden olan Abant Gölü'nün çevresinde ciğerlerinize bol oksijeni çekip, yürüyerek keyifli bir Abant turu yapabilirsiniz. Bu esnada yamaçlarda, buraya özgü Abant Çiğdemi'ne rastlayabilirsiniz.

Abant Çiğdemi - Crocus Abantensis
Abant Çiğdemi (Crocus Abantensis)

Bisiklet ve faytonla gezintiye çıkabilir, at binebilirsiniz. Piknik, mangal için erkenden gelip güzel bir yer kapmanız gerekir. Meraklıysanız, yılın belirli zamanlarında ücretini ödeyip, yine buraya özgü Abant Alabalığı'nı avlamayı deneyebilirsiniz.

Abant Alabalığı (Salmo Turutta Abanticus)

Kamp severler için, Abant Gölü'nün doğusunda Samat Yaylası yakınında 330 çadır kapasiteli; içerisinde yemekhane, bulaşıkhane, çamaşırhane, banyo ve tuvaleti olan çadırlı kamp alanı olduğunu hatırlatalım.

Abant Gölü giriş ücreti 2020 Ocak itibariyle; yaya normal 6 TL, indirimli 3 TL; bisiklet, mobilyet 6 TL; motorsiklet, atv 9 TL; otomobil, kamyonet, pickup 18 TL; minibüs 54 TL; midibüs 90 TL; otobüs 162 TL olarak belirlenmiştir.

Abant Gölü konaklama ücretleri 2020 Ocak itibariyle günlük olmak üzere; 4 kişilik çadır yeri 34 TL, Karavan/Moto-Karavan yeri 40 TL'dir. 

Abant Gölü'nün hemen girişinde bulunan Abant Doğal Yaşam Müzesi'ni ziyaret etmek Abant'ta gezilecek yerler arasında en önemli olanlardan. İhmal etmeyin derim.

Yine girişteki, bölgede doğal olarak üretilen gıdaların ve hediyelik eşyaların satıldığı satış reyonlarından dilerseniz alışveriş de yapabilirsiniz.

Orman varlığı bakımından yurdumuzun en zengin illerinden olan Bolu, İstanbul-Ankara kara yolu güzergahındaki konumu ve çevresindeki sayısız doğal güzellikleriyle her geçen gün daha çok rağbet görmektedir. Yedigöller ve Gölcük’le birlikte Abant Gölü, Bolu’nun doğal güzelliklerinin en bilinenleridir. Ulaşım kolaylığı nedeniyle Abant Gölü, günü birlik ya da konaklama amacıyla gelenlerin yanı sıra, bu civardan geçerken gelmişken bir Abant turu yapalım diyenlerin de sıklıkla uğradığı bir yer olmuştur.

Abant Gölü Ulaşım: Abant Gölü yol tarifi açısından oldukça kolay bir noktadadır. İstanbul-Ankara D100 kara yolunun Abant Kavşağı olarak da bilinen Ömerler Köyü sapağına 22 km mesafededir. İstanbul'dan gidiyor ve benim gibi Bolu Dağı'nının virajlı yollarını seviyorsanız, dağa tırmanın. Zirveyi geçtikten sonra inişin bitimindeki kavşaktan sağa, Ömerler Köyü tarafına ayrılmanız ve Abant Gölü'ne ulaşmak için 22 km daha gitmeniz gerekir. Bolu Dağı Tünelini kullanacaksanız veya Ankara tarafından TEM'den geliyorsanız, Abant çıkışından çıktığınızda, yine aynı kavşağa ulaşıp, bu sefer düz karşıya gitmeniz gerekir. Ankara tarafından D100'den geliyorsanız da Bolu şehir geçişi sonrasında, yine bu kavşağa gelip, sola ayrılmanız gerekir.

Abant Gölü Ulaşım
Abant Gölü Ulaşım

Abant Gölü yoluna girdiniz. Yol üstündeki sucuk ekmek satan yerler göreceksiniz. Mutlaka birine uğrayıp, tadına bakmanızı öneririm.

Abant turu yapmışken birkaç gün konaklarım diyenler için Abant otelleri hakkında ön bilgi verelim.

Abant otelleri, göle olan uzaklığı dikkate alındığında iki gruba ayrılabilir: Hemen göle sıfır konumdaki göl manzaralı oteller ve mesafesi 10-20 km arasında değişen otel, bungalov tarzı ev, pansiyon gibi tesisler.

Abant Gölü'ne sıfır Abant otelleri 3 tanedir: Abant Palace ve Büyük Abant Oteli 5 yıldızlı otellerdir. Abant Köşk otel ise, exclusive kategorisinde butik bir oteldir. Göl kenarındaki bu üç otelin de Abant manzarası doyumsuzdur.

Abant Gölü manzaralı bu otellerin dışında, göle daha uzak mesafedeki diğer Abant otelleri arasında; Bolu Abant Dağ Evleri olarak da bilinen Abant Dere Otel (10 km), Abant Doğa Köşkü Otel (10 km), Abant Manzara Otel (10 km), Abant Kartal Yuvası Otel (12 km), Abant Bahçeli Köşk Otel (13 km), Abant Aden Boutique Hotel & Spa (13 km), Abant Lotus Otel (16 km), Abant Yeşil Ev Masal Evleri (19 km) ve Vonresort Abant (19 km) sayılabilir. Bu tesislerin tamamı Bolu istikametinden Abant Gölü'ne giden Abant Yolu üzerinde yer almaktadır.

Dilerseniz; Abant otelleri, fiyatlar, sunulan imkanlar ve ulaşım hakkında biraz daha detaylı bilgi ve görselleri içeren sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.

Abant' ta görüşmek üzere...



Bolu Hava Durumu:


BOLU BOLU


Mudurnu Hava Durumu:


MUDURNU MUDURNU


Abant Otelleri:

Abant Otelleri - Abant Gölü Manzaralı
Abant Otelleri - Göl Kenarı
Abant Otelleri - Göle Uzak Oteller
Abant Otelleri - Göle Uzak


İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Kapadokya: Güzel Atlar Ülkesi
Kapadokya: Güzel Atlar Ülkesi
Kiz Kulesi
Kız Kulesi: Mahzun Prenses

14 Mart 2017 Salı

Kapadokya: Güzel Atlar Ülkesi

    Gidelim GörelimAnadolu > Kapadokya

Katpatuta veya Katpatuka. Güzel atlar ülkesi. Ya da daha bilinen adıyla Kapadokya.

Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir Kapadokya. Özellikle tarih, kültür ve inanç turizmi açısından dünyadaki sayılı örneklerdendir. Peribacalarının da buna eklenmesiyle Kapadokya dünya turizminin gözde merkezlerinden biri olmuştur.

Kapadokya, yoğunluğu Nevşehir’de olmak üzere Niğde, Kırşehir, Kayseri ve Aksaray illerine yayılmış yaklaşık 250 km2’ lik bir bölgedir.

Gidilip görülecek o kadar çok yeri vardır ki Kapadokya’nın, hepsini gezmek günlerinizi alabilir. En çok ziyaret edilenleri bir kaç cümleyle sıralayalım.

Kapadokya Gezilecek Yerler:

  • İçinde çok sayıda kilise ve manastırı barındıran Göreme Açık Hava Müzesi,
  • Bütün Göreme Vadisi’nin görülebildiği Uçhisar Kalesi,
  • Gün batımına doğru doğal bir kızıllığa bürünen Kızılçukur Vadisi,
  • Melendiz Çayı’nın oluşturduğu, 14 km uzunluğunda, yer yer 110 metre yüksekliğe ulaşan, kayalara oyulmuş ve birbirlerine tünellerle bağlanan sayısız kilise, mezar ve barınak içeren Ihlara Vadisi,
  • İçinde aynı adı taşıyan kalesi, sayısız kilise ve manastırı barındıran, halen yamaçlarına oyulan soğuk hava depolarında bölgede yetişen patates, elma ve Akdeniz yöresinden getirilen narenciye ürünlerinin saklandığı Ortahisar Vadisi,
  • Üç vadiden oluşan, bu vadileri çevreleyen dik kayalara oyulmuş kaya evleri, kiliseleri ve bir camisi olan, peribacaların en yoğun olduğu Zelve Vadisi,
  • Peribacaların bütün örneklerinin mevcut olduğu, birinin içinde önemli keşişlerden biri olan Aziz Simeon adına yapılmış bir şapel bulunan, Rahipler Vadisi olarak da bilinen Paşabağları,
  • Yöre taşlarından yapılmış, kayalara oyulmuş evleriyle farklı bir mimarisi olan, evlerin üzerine kayaların düşmesi nedeniyle bugün kimsenin yaşamadığı Çavuşin Köyü,
  • Tüf kayalar içine oyulmuş mekanlarıyla yaklaşık 1 km²'lik bir alana yayılan, peribacalardan birinin içine Aziz Jean Kilisesi’nin oyulduğu, bölgede eşi olmayan mantar şeklindeki peribacası ile ünlü Açıksaray Harabeleri,
  • Bölgenin en eski yerleşimi olan, Gürlek Tepe olarak adlandırılan tepeden 14 metrelik bir galeri vasıtasıyla inilebilen Civelek Mağarası,
  • Tarih boyunca Kapadokya’nın en önemli merkezlerinden biri olup, Roma Dönemi'ne ait kaya mezarları olan, sayısız kilise ve manastırıyla Bizans Dönemi'nin önemli bir dini merkezi, Selçuklular Dönemi'nde en önemli iki şehre (Konya ve Niğde) açılan bir kale konumundaki Ürgüp,
  • İçinde bir kale, bir çiftlik ve çok sayıda höyük barıdıran Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Müzesi,
  • Dünyada başka bir örneği bulunmayan ve mükemmel bir tekniğin ürünü olan, başlıcaları Derinkuyu, Kaymaklı, Mazı, Özkonak, Tatlarin, Özlüce (Zile), Acıgöl, Sivasa Gökçetoprak olan Yeraltı Şehirleri,
  • İlkçağ medeniyetlerine ait diğer eserler arasında sayılan Acıgöl-Topada Yazıtı, Çeç Tümülüsü, Kapadokya Tabletleri ve kaya mezarları.


Kapadokya’nın Oluşumu:

Erciyes, Güllüdağ, Hasandağı ve Melendiz’in aktif birer volkan olduğu dönemlerde, bu volkanların püskürttüğü lavlar, Kapadokya’da göller ve akarsular üzerinde 100-150 metre kalınlığında, farklı sertlikte bir tüf tabakası meydana getirmiştir. Daha küçük şiddetli volkanların püskürmeleriyle sürekli değişime uğrayan Kapadokya, başta Kızılırmak olmak üzere akarsu ve göllerin bu tüf tabakasını aşındırmalarıyla bugünkü halini almıştır.

Peribacaları:

Kapadokya’nın en ilginç oluşumları peribacalarıdır. Bunlar, vadi yamaçlarından inen sel sularının, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla ortaya çıkmıştır. Peribacaları en yoğun biçimde Ürgüp-Uçhisar-Avanos üçgeni arasında kalan vadilerde ve Ürgüp-Şahinefendi arasındaki bölgede görülmektedir.

Üç tip peribacası vardır: Ucu açılmış kurşun kaleme benzeyen ve daha çok Göreme civarında rastlanan normal ve tam oluşmuş peribacaları; mantar görünümünde olup, daha çok Ürgüp, Gülşehir, Açıksaray'da rastlanan üzerinde taş parçaları olan koni şeklindeki peribacaları; değişik boy ve genişlikte olup, Zelve ve Paşabağ'da rastlanan kenarı dik, tepesi sivri, çevresi yuvarlak peribacaları.

Kapadokya’da, peribacalarının dışında bölgeye ayrı bir özellik katan bir başka oluşumlar da vadi yamaçlarında yağmur sularının oluşturduğu ilginç kıvrımlardır. Bazı yamaçlarda görülen renk çesitliliği, lav tabakalarının ısı farkından kaynaklanmaktadır. Bu oluşumlar, Uçhisar, Çavuşin-Güllüdere, Göreme-Meskendir, Ortahisar-Kızılçukur ve Pancarlık'ta görülmektedir.

Kapadokya’daki bu ilginç oluşumların yanı sıra, yöredeki renk çeşitliliği de görülmeye değerdir. Vadilerde beyaz, sarı, pembe, gri, siyah gibi açıklı koyulu birçok renge rastlanır. Örneğin Dervent Vadisi'nin diğer adı, pembe renkli peribacalarından ilhamla Pembe Vadi'dir. Aynı şekilde kırmızı renkli peribacalarının bulunduğu başka bir vadiye Kızılçukur adı verilmiştir.
İlginçtir, canlı varlıklar gibi peribacaları da zaman içinde ihtiyarlamakta, bazalt başlıklar koni şeklindeki gövdenin aşınmayla incelen boyun kısmı tarafından taşınamaz hale gelerek düşmektedir. Bunların yerine yeni peribacaları oluşmaktadır.

Doğa harikası bu olağanüstü yeri gidip görmek için daha fazla vakit kaybetmeyin. Kapadokya otellerinden birinde yer ayırtıp, kendi imkanlarınızla gidip gezebileceğiniz gibi, ulaşım ve konaklama dahil bir Kapadokya turu da seçebilirsiniz. Muhteşem Kapadokya'yı bir balon turuyla havadan görmeyi de sakın ihmal etmeyin. Unutmadan, Kapadokya balon fiyatları önceki yıllara göre düşmüş. Firmalara göre değişkenlik gösterdiğini, fikir vermesi açısından Aralık 2016' da kişi başı 200-250 TL civarlarında olduğunu belirtebilirim.

İyi yolculuklar...